yetenek

Turkish-English Translation

  1. Noun talent
  2. Noun disposition
  3. power
  4. Noun ability
  5. technique
  6. Noun capacity
  7. efficiency
  8. talent
  9. grasp
  10. Noun capability
  11. fitness
  12. competence
  13. Noun faculty
  14. genius
  15. stuff
  16. inclination
  17. Noun endowment
  18. might
  19. aptitude
  20. Noun vocation
  21. adequacy
  22. Noun accomplishment
  23. dowry
  24. timber
  25. turn
  26. ordinary ability
  27. predispostion
  28. flair
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

alma yeteneği
receptivity Noun
anlama yeteneği
perception Noun
bağlanma yeteneği
avidity Noun, Biology
başkalarını etkileyebilme yeteneği
charisma
bedeni beceri yeteneği
physical faculty
birinci vuruş yeteneği
first strike capability
dil yeteneği
language ability
eğilme yeteneği
flexibility Noun
fiyatın rekabet edebilme yeteneği
price competitiveness
fiyatta rekabet edebilme yeteneği
price competitiveness
geleceği görme yeteneği
clairvoyance
girişimcilik yeteneği
entrepreneurial ability
hak yeteneği
personableness
halletme yeteneği
resources
hareket yeteneği
mobility Noun
hareket yeteneği
motility Noun, Biology
hareket yeteneği
locomotion
havada kalabilme yeteneği
air worthiness
hem kendine hem de yandaşına politik destek sağlama yeteneği
coattails
ikinci vuruş yeteneği
second strike capability
ilerleyebilme yeteneği
capability for being improved
iş yeteneği
business ability
kavrama yeteneği
comprehension skills Noun
komuta etme yeteneği
generalship
konuşma yeteneği
language
konuşma yeteneği
speaking ability
manevra yeteneği
maneuverability Noun
merceğin büyütme yeteneği
power
öğrenme yeteneği
learning capacity
organizasyon yeteneği
organizational talent
organizasyon yeteneği
organizational ability
patronluk yeteneği
executive potential
radyonun alış yeteneği
radio reception
sallanan bir geminin güvertesinde yürüyebilme yeteneği
sea legs
sesleri algılama yeteneği
ear
sıçrama yeteneği
spring
söz söyleme yeteneği
speech
teşkilat kurma yeteneği
organizing ability
uçabilme yeteneği
airworthiness
uyum sağlama yeteneği
flexibility Noun
uyum yeteneği
adaptability Noun
yaşama yeteneği
viability Noun
yazarlık yeteneği
writing ability
yerleri anımsama yeteneği
memory for places
yöneticilik yeteneği
executive ability
yöneticilik yeteneği
executive capacity
yönetim kurulunun yönetim yeteneği
management efficiency
yönetim yeteneği
management ability
zihin yeteneği
mental ability
zihin yeteneği
mental capacity
ağ destekli yetenek
network-enabled capability Noun, Electronics
boşa giden yetenek
wasted talent
büyük yetenek
wizardry
doğuştan gelen yetenek
endowment Noun
edebi yetenek
literary capacity
güzel sanatlara karşı yetenek
virtuosity
mesleki yetenek
professional aptitude
mesleki yetenek
vocational aptitude
özel yetenek
special ability
özel yetenek
bent
üstün yetenek
prowess
yaradılıştan olan yetenek
native ability
yetenek düzeyi
level of ability
yetenek düzeyi
calibre
yetenek tespit testi
qualification test
yetenek testi
qualified test
yetenek testi
workout
yetenek testi
qualifying examination
yetenek testi
aptitude test Noun, Education-Training
yetenek testine giren kimse
ratee
yetenek ve deneyim
expertise
evrensel yetenek ya da zanaat
panurgy
mesleki yetenek testi
vocational aptitude test
yaratıcı yetenek testi
ac test of creative ability
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi ... gücü, kābiliyet
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.