yielding

English-Turkish Translation

  1. Adjective kolayca teslim olan/ baş eğen, direnmeyen, teslim olmaya/ boyun eğmeye hazır/ mütemayil.
  2. Adjective eğilebilir, bükülebilir, çökebilir, basınca/ ağırlığa dayanıksız, 3, verimli, mahsuldar, iyi/bol ürün
    veren.
    A high-yielding wheat.
  3. Adjective kârlı, kazançlı, iyi kâr/kazanç sağlayan.
  4. Adjective dönek, sebatsız, kararsız, başkalarının etkisiyle fikrinden dönen.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

bond yielding
tahvilden elde edilen yıllık gelir
bond yielding
tahvil verimi
bond yielding
tahvil faizi
interest- yielding
faiz getirme
yielding a dividend of
'lık kâr payı verme
yielding interest
faiz getiren
yielding interest
faizli faiz geliri
yielding year
verimli yıl
income- yielding property
gelir getiren mülk
switch out of stocks into high yielding bonds
yüksek getirisi olan tahvillere yönelmek Verb
switch out of stocks into high yielding bonds
hisse senetlerini bırakıp
English-Turkish phrases from Zargan's own database