yuk

English Turkish Phrases

yuck yuk
(tiksinti , iğrenme , vb ifadesi) Ööğ
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açık yük
shifting cargo
ağır yük
heavy lift
ağır yük
real burden
ağır yük
weight cargo
artı yük
positive charge Noun, Chemistry
asgari yük
minimum freight
asgari yük
minimum load
aşırı yük
peak load
aşırı yük
overload
aşırı yük
overcharge
askıdaki yük
load standing
azami yük
maximum permissable loading
azami yük
maximum load Noun
azami yük
permissible load
azami yük
maximum weight
azami yük
safety load
azami yük
ultimate strain
bağlı yük
fixed load
brüt yük
gross load
canlı yük
live load
çuval yük
bag cargo
çuvallı yük
bale cargo
değerli yük
valuable cargo
dökme yük
bulk freight
dondurulmuş yük
chilled cargo
donmuş yük
frozen cargo
ek yük
filler freight
eksi yük
negative charge Noun, Chemistry
elektronik yük
electronic charge
fazla yük
overs
fazla yük
surplus charge
giden yük
outward freight
giden yük
outgoing freight
giden-gelen yük
freight back and forth
götürü yük
lump freight
hafif yük
light goods
hafif yük
light freight
hafif yük
light cargo
havaleli yük
bulky cargo
ilave yük
additional load
karışık yük
mixed cargo
karışık yük
cargo mixed
kaybedilen yük
wrecked freight
kaybolan yük
wrecked freight
kuru yük
dry cargo
mali yük
financial drain
müşterek yük
joint cargo
net yük
net load
ödemeli yük
freight collect
parça yük
general merchandise
parlayabilir yük
inflammable cargo
standart yük
standard freight
statik yük
static load
sürekli yük
permanent load
tam yük
full load
tam yük
full cargo
tam yük
full freight
taşınabilen yük (ticari yük
pay load
toplam yük
total load
yük
encumbrance
yük
burden
yük
plummet
yük
freightage
yük
brunt
yük
shipment Noun
yük
freight
yük
tax
yük
imposition Noun
yük
charge
yük
cargo
yük
lug
yük
load
yük
millstone
yük
weight
yük
liability Noun
yük
loading
yük
cumbrance
yük
fraught
yük
heaviness
yük
lading
yük
luggage
yük
weightiness
yük ağı
cargo net
yük almak
to take in freight Verb
yük ambarı
freight house
yük arabacısı
truckman
yük arabacısı
teamster
yük arabası
market cart Noun
yük arabası
truck Noun
yük asansörü
goods lift
yük bölgesi
freight area
yük bölmesi
cargo compartment
yük borsası
shipping exchange
yük boşaltma
unloading
yük boşaltma
loading and unloading
yük boşaltmak
to unlade Verb
yük bumbası
cargo boom Noun
yük çıkışı
outgoing freight
yük çizgisi
load line
yük çokluğu
density of freight
yük dağıtıcısı
freight distributor
yük değeri
value of the cargo
yük değeri
value of cargo
yük denizaltısı
cargo submarine
yük denkleştirme
freight equalization
yük depolama
freight storage
yük deposu
goods depot Noun
yük donanımı
cargo rigging
yük eğrisi
load curve
yük fazlası
surplus tonnage
yük geliri
cargo revenue
yük gemisi
ship of burden
yük gemisi
cargo liner
yük gemisi
marine carrier
yük gemisi
merchantman
yük gemisi
freight vessel
yük gemisi
cargo boat
yük gemisi
vessel of charge
yük gemisi
cargo vessel
yük halatı
cargo fall
yük hayvanı
draught animal
yük indirme
breaking bulk
yük işleri
freight handling Noun
yük istasyonu
goods station
yük kamyoneti
carrying van
yük kamyonu
freight truck
yük kamyonu
truck car
yük kamyonu
motor van
yük kamyonu
baggage truck
yük kancası
cargo hook
yük katarı
freight train
yük katırı
pack mule
yük konteyneri
freight container
yük kontrolörü
tally clerk
yük listesi
cargo manifest
yük listesi
cargo list
yük makarası
cargo block
yük manifestosu
wag g on manifest Noun
yük nakletme
freightage
yük nakletmek
to haul freight Verb
yük nakliyesi
transmission of freight
yük olmak
to encumber Verb
yük olmak
to weigh on Verb
yük olmak
to soak Verb
yük olmak
to bother Verb
yük otomobili
freight car
yük paleti
cargo mat
yük paylaşımı
load balancing Noun
yük peronu
goods yard
yük resimi
tailway toll
yük römorku
cargo trailer Noun, Transport
yük seferi
cargo passage
yük sevki
load dispatching
yük sevkıyatçısı
freight forwarder
yük sigortacısı
cargo underwriter
yük sigortası
cargo insurance Noun
yük sigortası
freight insurance Noun
yük sigortası
insurance on freight Noun
yük sınırı
load limit
yük tarifesi
cargo tariff
yük tarifesi
cargo rates
yük tarifesi
goods rates
yük tarifesi
goods tariff
yük tarifesi
freight rates
yük tarifesi
freight tariff
yük tarifesi
freight classification
yük tarifesi
schedule of rates
yük taşımacılığı
freight business
yük taşımak
to haul freight Verb
yük taşımak
to cart goods Verb
yük taşımak
to carry goods Verb
yük taşımak
to carry cargo Verb
yük taşıtı
freight carrier
yük terminali
freight terminal
yük tesisleri
freight facilities Noun
yük teslimi
freight delivery
yük tonajı
freight tonnage
yük trafiği
goods traffic
yük trafiği
freight traffic
yük treni
goods train
yük treni
baggage train
yük tvu
goods station
yük tvu
freight station
yük uçağı
transport plane
yük uçağı
air freighter
yük uçuşu
freight flight
yük vagonu
freight truck
yük vagonu
railroad freight car
yük vagonu
freight waggon
yük vapuru
freight steamer
yük vapuru
freight ship
yük yayılması
load distribution
yük yeri
freight space
yük yeri
cargo space
yük yeri
cargo place
yük yollama
load dispatching
yük yüklenebilir
charterable
yüklenmiş yük
load cargo
Turkish-English phrases from Zargan's own database

yük
Bir insan ... şeylerin bütünü