eşzamanlı, aynı zamanda vaki olan.
Sıfat
beraber etkileyen/çalışan/işleyen.
Sıfat
eşit yetkili, eşit yetki/salâhiyet sahibi.
Sıfat
uygun, mutabık.
My opinions are concurrent with yours as regards this matter.
Sıfat
çakışık, aynı noktadan geçen.
Four concurrent lines.
Sıfat
birbirine yardımcı olan.
Sıfat
aynı anda vaki olan talepler
İsim
karşılıklı koşulan şartlar
İsim
aynı anda yer alan şartlar
İsim
karşılıklı edinilen aynı zamanda yapılmasını mucip olan mukavele
karşılıklı borçların aynı zamanda yerine getirildiği akit
muhtelif firmaların aynı nesneleri yangına karşı sigorta ettirmeleri
İsim
bir arada bulunan menfaatler
İsim
aynı olay ve taraflar hakkında ayrı ayrı mahkeme veya adli veya idari makamların aynı anda haiz bulundukları kaza hakkı
mütedahil kaza hakkı (bkz .
davacının arzusuna göre seçebileceği aynı dava konusuna bakmaya ehliyetli muhtelif mahkemelerin kaza hakkı
bir zarara ortaklaşa neden olan iki veya daha çok kişinin bireysel ihmal veya kusurları
İsim
(US) siyasal güçlerin hem federal hem de eyalet hükümetlerindeki aynı teşri sahada bağımsız olarak kullanılması
karşılıklı bağımlı vaatler
İsim
ortak/müşterek karar, iki yasama organının ortak kararı.
müzekkere kopyası (tutuklanacak olan kişinin nerede olduğu bilinmediğinde veya bir davada birden çok
davalı olduğu zaman aynı müzekkerenin muhtelif ko
başka işyerleri ile birlikte yapılan yangın sigortası
İsim
genel ihtiyaç yedek parçaları
İsim