taban tıkacı
İsim, İnşaat
topraklı fiş
İsim, Elektrik
(silindirik kilitlerin) anahtar deliği.
İsim
taksim borusu tapası
İsim
topraksız fiş
İsim, Elektrik
spark plug ile ayni anlama gelir. buji.
sıkıştırılmış tütün kalıbı.
övme, methetme, bir ürün hakkında radyo/TV yayını.
(balıkçılıkta) çok çengelli silindrik sun'î yem.
vuruş, vurma.
take a plug at the rabbit.
yumruk, darbe, dayak.
to give someone a plug = to put in a plug for someone: birisine yumruk indirmek/dayak atmak.
plug hat ile ayni anlama gelir. ipekli silindir şapka.
yanardağ ağzını tıkayan sert volkanik kaya.
Jeoloji
(helâda) su haznesi kolu.
plug up: tıkamak, tıkaç/tapa ile kapamak.
to plug up a leak. to plug a gap.
fişi prize sokmak.
plug in: (bir elektrikli cihazın) fişini takmak, akım vermek.
to plug in a toaster
tıkaç/tampon/tapa koymak.
(radyo/TV da) bir ürünü vb. övmek/methetmek, lehinde yayın yapmak.
plug along/away
k.d. dikkat ve sebatla çalışmak.
He was plugging away at his maths.
(silah) atmak/sıkmak, ateş etmek.
(yumruk) vurmak, yumruklamak, dayak atmak, dövmek.
sürekli reklamını yapmak.
plug for
argo desteklemek, bir gaye vb. için çalışmak.
to plug for peace: barış için çalışmak.
parasız reklam
İsim, Reklamcılık
buşon
İsim, Makine Sanayii
(radyo reklam yayınında) yeni bir şarkı düzenlemek
Fiil
tak ve kullan
Bilgi Teknolojileri
tak ve kullan
Bilgi Teknolojileri
bir şey üzerinde meşakkatle çalışmak
Fiil
maden ocağında su boşaltma borusu
plug ile ayni anlama gelir. ipekli silindir şapka.
tıkaç kabarması
İsim, İnşaat
bir radyoyu fişe takmak
Fiil
birinin planlarını engellemek
Fiil
(a) hastanın hayatını devam ettiren cihazı durdurmak, (b) son vermek, sona erdirmek, bitirmek.
desteklemekten vazgeçmek
Fiil
plug ile ayni anlama gelir. buji.
buji, patlamalı motorlarda ateşleme bujisi.
İsim
topluluğu kışkırtan/harekete geçiren/canlandıran kimse.
İsim
topraksız fiş
İsim, Elektrik