uçuş için bekleyenlerin bulunduğu yer
hava limanında polis ve gümrük bölümünün arkasında bulunan yolcu ve kargo tarafı
polis ve gümrükten geçip
Anadolu yakası Özel Isim, Yer İsimleri
(yolcuların beklendiği) geliş yanı
geliş tarafı
(bilanço) sol taraf
yanında
arka
birinin yanında olmak Fiil
zimmetinde olmak Fiil
(argo) sevgilisini
karısını aldatma
kör taraf: bir kimsenin baktığı yönün aksi. İsim
İşin iyi tarafı ... Zarf
Neyse ki ... Zarf
büfe, servis büfesi.
(US) fiyatların ileride artacağını umarak tahvil veya emtia satın almak ve elinde tutmak Fiil
arka kapıdan
yan kapıdan
yanında
yan etkiler yaratmak Fiil
şasi yan rayı İsim, Ulaşım
hususi hukuk dairesi
çarpışma rizikosu İsim
alacaklı taraf
karanlık taraf
işlerin karanlık yanı
zimmet tarafı
borçlu taraf
muhasebe defterinde borçların kaydedildiği sayfa
borç hanesi
borçlu taraf
pasif
yalnız bir gazete veya derginin temsil edildiği röportaj
böğür darbesi İsim
ailenin kadın tarafı
sırt
alacak tarafına kaydetmek Fiil
öbür taraf/yüz, öte geçe, karşı yaka.
on the far side: ötesinde, -den ötede. İsim
gramofon plağının arka yüzü. İsim
salkım saçak
dolaylı olarak işitmek Fiil
öğrenmek Fiil
insancıl yanı
inhiraf etmek Fiil
yatmak Fiil
yamulmak Fiil
kaykılmak Fiil
bir teknenin veya cismin rüzgâr altı tarafı
boca Denizcilik
sol taraf
borçlu taraf
(bilanço) pasif
kendisini destekleyenleri hayal kırıklığına uğratmak Fiil
İyi tarafından bak.
zarar tarafı
sol taraf
ofsayt
aktif inde
(ailenin) ana tarafı. spear side
baba tarafından
ana tarafından
politik açıdan
(a) fazladan fazla olarak, asıl konu dışında, (b) ayrıca, bundan başka, (c) yemeğin yaynında yenilen.
kazanan tarafta İsim
kapağı dikey durumda olan zarf
karşı taraf
karşı taraf
baba tarafı
hukuk muhakemeleri usul dairesi
iskele
iskele borda
sol taraf
kibirli tavır almak Fiil
böbürlenmek Fiil
rıhtım işçisi
gelir tarafı
sağ taraf
bankanın yabancı paraları satın alma oranı
doğru yüz
doğru taraf
gölgeli taraf
(Br) borsada fiyatların düşmesi
yan. İsim
taraf.
right/left side: sağ/sol taraf.
the other side of the picture: madalyanın ters tarafı.

This country's climate is on the cool side: Bu memleketin iklimi soğukçadır.
İsim
cihet, yön, evre, safha.
to consider all sides of a problem: bir sorunun her cihetini/safhasını
gözönüne almak.
be on the wrong/right side of fifty: yaşı elliden yukarı/aşağı olmak.
İsim
kenar. İsim
yüz(ey).
wrong side: (elbise vb.) ters yüz.
wrong side out: (elbise) ters, içi dışına çevrilmiş. İsim
etek, yamaç (dağ). İsim
taraftarlar, ayrı fikirleri benimseyen topluluklardan herbiri.
I am on your side in this issue:
Bu konuda sizin tarafınızdayım (sizinle aynı fikirdeyim).
He is on our side: O bizimle hemfikirdir, bizimledir.
You have the law on your side: Kanun sizin lehinizdedir.
İsim
takım, grup, fırka. İsim
borda, böğür, kenar, yan, yan taraf. İsim, Denizcilik
kurum, caka, yüksekten atıp tutma. İsim
(bilardo topunu) döndürme. İsim
yan+, yandaki, yanda bulunan.
side door: yan kapı. Sıfat
yandan.
a side view of an object: bir cismin yandan görünüşü. Sıfat
bir yana yönelik.
a side blow. Sıfat
ikincil, tâli, ikinci derecedeki.
a side issue/remark. Sıfat
taraflaşmak, taraf teşkil etmek. Fiil
desteklemek, taraf tutmak.
England sided Poland against Germany. Fiil
yüz geçirmek Fiil
kenar İsim, Geometri
birinin karşısında olmak Fiil
birinin karşısında yer almak Fiil
birine karşı olmak Fiil
yan hava yastığı İsim, Ulaşım
yana takılan silah (tabanca, kılıç vb.).
kılıç veya tabanca gibi yana takılan silahlar İsim
yan kuşak(lı), yan band(lı).
single side band: tek yan kuşaklı/bandlı.
tiyatroda yan loca
el freni
ek bina
omuz omuza
yan yana Bilgi Teknolojileri
yolcu sepeti İsim, Ulaşım
yan halka, açık halka.
yan halka, açık halka, bir atom zincirine bağlı en son açık halka.
yan teminat
yan teminat (verilen kredi için gerekli olandan daha az miktardaki teminat
uzak bir kuzen
yan keski İsim
ek porsiyon (yemek).
yan etki İsim, Farmakoloji
yan giriş
profil
yan bakış
yan koruma çerçevesi İsim, Ulaşım
yandan çarpma İsim, Ulaşım
ikinci derecede önemli sorun
ikinci derece önemli sorun
ikincil derecede bir konu
hâkim muavini
yan lamba İsim, Ulaşım
sınıf ışıkları İsim
yan iş
yan ürün
kâkül
yan marj
(G. ve orta ABD) domuz budundan yapılmış jambon.
çıkıntı
alabanda Denizcilik
yan kenarı
fırsatını beklemek Fiil
davlumbaz
(US) iş arkadaşı
yan yer
(reklamcılıkta) otobüs ya da başka araçların içinde ya da dışında ya da yanlarındaki reklam yeri
yan yol
yanında yer alan başlık
bir makalenin üstünde değil de
yan sürgün İsim
(a) (sirk vb.) yan gösteri, (b) yan sorun, yan olay, ikinci derecede önemli konu/sorun/olay.
yan sıçrayış
yan adım, yana atılan adım (boks, dans). İsim
marşpiyel İsim, Otomobil
yan sokak.
yan hat
ana geziden ayrı
seçime bağlı yan gezi
bir odayı toplamak Fiil
yandan görünüş
profil
trotuvar
uzun favoriler.
side -whisrered: uzun favorili.
…in tarafını tutmak Fiil
çoğunluktan yana olmak Fiil
birinden yana olmak Fiil
birinden taraf olmak Fiil
birinin yanında olmak Fiil
birini desteklemek Fiil
birinin yanında yer almak Fiil
birinden yana olmak Fiil
baba soyu, ailenin baba tarafı. distaff side
çelik telli lastik
(a) güneşli/güneş gören taraf, güneşe dönük yüz, (b) ümit verici yön, bir işin iyi/hoş tarafı, (c) (belirtilen
yaştan) daha küçük.
You're still on the sunny side of fifty: Yaşın henüz elliyi bulmadı.
(yumurta) altı pişmiş
tavada alt süt edilmemiş
arz yanlı iktisat
arz yönünden ekonomi (ekonomide yatırım ve üretimin önemini vurgulayan kavram
yalpalamak Fiil
aynı tarafta olmak Fiil
telekomünikasyon sektörü
içyüz
öbür taraf
kazanan taraf İsim
zayıf yan
yağmur alan taraf İsim, Deniz Taşımacılığı
rüzgâr alan taraf İsim, Deniz Taşımacılığı
Batı Yakasının Hikayesi Özel Isim, Sinema
kumaşın ters yüzü. İsim