on ikiye çeyrek kala
ikili
iki kişilik oda
enteresan şeyler
öğrenilmeye değer
kapasitenin üçte ikisinin altında çalışmak
iki taraf arasında hakemlik yapmak Fiil
iki şekilde yorumlanabilir olmak Fiil
iki haftalık izin vermek Fiil
iki haftalık izin zni vermek Fiil
birbirinin modeli
iki parseli birleştirmek Fiil
iki şahsı uzlaştırmak Fiil
iki yoruma açık olmak Fiil
ikileşmek Fiil
iki ateş arasında, zor/çıkmaz durumda.
be between two fires: iki ateş arasında kalmak, her iki
tarafın da hücumuna uğramak, çıkmaza saplanmak.
iki memleketi birbirine bağlamak Fiil
kopmak Fiil
birşeyi yarıya bölmek Fiil
birşeyi ikiye bölmek Fiil
birşeyi ikiye ayırmak Fiil
belli sayıda bir ya da (iki , vb) dışında
ikişer ikişer.
in two: ikiye, iki (eşit) parçaya.
in a minute or two: bir iki dakikaya kadar.
iki teknenin birbirine bindirmesi
iki aday listesini birleştirmek Fiil
iki kişi ara sına girmek Fiil
zavallı duruma düşmek Fiil
iki belgeyi karşılaştırmak Fiil
zihnini iki nokta üzerinde toplamak Fiil
iki tanığı yüzleştirmek Fiil
iki vagonu birbirine bağlamak Fiil
kesmek Fiil
hem iyi hem kötü (etkileri) olmak.
iki hesabın birbirini tutmaması
iki sonuç arasında fark
iki yarıya ayrılmış
iki yarıyarıya ayrılmış
(US) bir şeyi iki gün içinde yapmak Fiil
iki puan indirmek Fiil
puan indirmek Fiil
iki iş arasında bocalamak, iki işi birden yapmaya çalışırken hiçbirini yapamamak (iki cami arasında beynamaz olmak).
iki cephede birden savaşmak Fiil
iki cephe de birden savaşmak Fiil
iki şeyi birbirine takmak/uydurmak.
az kalsın, nerde ise.
He's just stepped on my clean floor, for two pins I'd hit him!: Tertemiz
yerlere kirli ayakkaplariyle basıverdi, nerdeyse tokatlayacaktım!
iki ay önceden işten ayrılma ihbarı almış olmak Fiil
uygunsuz/kritik bir durumda olmak.
iki hafta izni olmak Fiil
iki haftalık izni olmak Fiil
onu iki kez denedi
iki kişi arasındaki bozuşmayı düzeltmek Fiil
iki geceliğine bir oda rica ediyorum
iki üniversiteden kabul geldi
iki nüsha olarak imzalamak Fiil
iki üretim sürecinin birbirine bağlılığı
her ikisi de sorumlu
iki davayı birleştirmek Fiil
iki kişiyi evlendirmek Fiil
iki şey arasında ayırım yapmak Fiil
haberdar olmak Fiil
şeytana çarık giydirmek Fiil
kötünün iyisi
ehven-i şer
kasım kasım kasılarak
iki savaş geçirmiş olmak Fiil
ses hızının iki misli
iki sayıyı birbiriyle çarpmak Fiil
seçenek yok
Küçük mü büyük mü?
Çiş mi kaka mı?
iki numaralı adam
iki şıktan biri
birkaç, bir iki.
(tekil adlardan sonra) en az, … veya iki.
Wait a minute or two: bir iki dakika bekle.
a dollar
or two: bir-iki (birkaç) dolar.
iki sütunluk sayfa
iki kilo luk paket
iki ticari teamül ile ödemek Fiil
iki ülke arasında siyasal uyuşmazlık
iki mülkün birbirine yakınlığı
iki puan ilerlemek Fiil
sorulmadan fikrini söylemek Fiil
(bilinen gerçeklerden) kolayca/kesinlikle sonuç çıkarmak, hükme varmak, olanı/olacağı tahmin etmek/kestirmek.

He had put two and two together and decided who the criminal could be.
mantıkî bir sonuca/hükme varmak, sonunda ne olacağını anlamak, sonuç çıkarmak, istihraç etmek.
bir eve iki kat ilave etmek Fiil
iki devletin birbiriyle uzlaşması
iki ay önceden işten ayrılma ihbarı almış olmak Fiil
iki görüş açısını bağdaştırmak Fiil
iki olay arasında ilişki kurmak Fiil
(otel) iki kişilik oda
sürtüştürmek Fiil
iki efendiye birden hizmet etmek Fiil
iki amaca hizmet etmek Fiil
iki kişinin arasını bozmak.
iki ülke arasında mekik dokumak Fiil
haremlik selamlık olmak Fiil
ikiye bölünmek Fiil
ikiye ayrılmak Fiil
ikiye ayırmak Fiil
ikiye ayrılmak Fiil
birşeyi ikiye bölmek Fiil
birşeyi ikiye ayırmak Fiil
kasıntı birinin kibirini kırmak Fiil
tam iki saat almak Fiil
bir kimseyi küçük düşürmek Fiil
çok ucuz.
saat iki yüze satın alındı
ehven-i şer (iki seçenek varsa)
kötünün iyisi (iki seçenek varsa)
iki evrakı karşılaştırmak evrak memuru
araya girmek Fiil
two
iki.
two part: iki kısım.
two
iki rakamı: 2 veya II.
two
iki kişi, ikili grup.
two
iskambilde ikili.
two
iki numara İsim, Spor
iki karşıt fikir
ikişer
25 sent, çeyrek dolar. İsim
ikişer
metelik
(US) fikrini anlatma sırası
mangır
(tartışma esnasında) fikir beyanı, görüşünün açıklanması.
çift meclis sistemi
çift meclis sistemi
iki zamanlı motor
iki katlı otobüs
riyakâr
aldatıcı
(US) sipariş üzerine iş yapan simsar
ikişer
iki ağızlı
iki anlamı olan
iki sonucu olan
iki motorlu
ikiyüzlü
sahtekâr
iki ailenin oturduğu ev
iki program (film) birden
iki misli
iki kat
iki parça eyşa
Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Cümle
Akıl akıldan üstündür. Cümle
geçmek bilmeyen iki saat
sekizi ikiye bölünce dört eder
birbirleriyle telif edilemeyecek ifade
(US) iki işden para kazanan adam
iki şeritli (yol
(US) iki aylık vadeli mevduat
iki kefilli senet
(US) emre muharrer senet
iki partili sistem
iki kişilik aile
çift fazlı
döpiyes
dö piyes
iki kişilik
bir an, çok kısa bir zaman.
iki taraflı
iki beden büyük
(US) (iskambil) ikili
(US) önemsiz kimse
(US) iki dolarlık kâğıt para
benekli kayabalığı İsim, Zooloji
ikinin karesi
iki katlı
(reklamcılık) sayfanın üçte ikisi
üçte iki çoğunluk
(politika , US) üçte iki çoğunluk ilkesi
iki bin imzalı dilekçe
yılda 2000 iş saati üzerindeki fazla mesai zammı
iki kademeli yönetim kurulu
iki katlı otobüs
iki katlı sistem
(Br) iki kademeli yönetim sistemi
iki kere iki dört eder
iki kollu
iki yollu
iki taraflı
takas sözleşmesi
oymalı cam
(Br) çift kâr
alıcı ve verici radyo cihazı
gidiş gelişi olan cadde
iki taraf arasında hakemlik yapmak Fiil
iki fikir arasında sallanmak Fiil
iki cephede savaş
iki fikirden hangisini seçeceğini bilememek Fiil
iki fikir arasında bocalamak Fiil
İkinci Dünya Savaşı İsim, Askerlik