concealment

  1. İsim gizle(n)me, sakla(n)ma, sır tutma.
    concealment of evidence is against the law.
  2. İsim gizlilik, saklılık.
  3. İsim gizlenme/saklanma yeri.
    The criminal stayed in concealment until the police had passed.
    to
    find a (place of) concealment: saklanacak bir yer bulmak.
dolandırıcılık amacıyla bile bile gizleme
kasdi gizleme
kasti gizleme
akitlerden birinin bildirilmesi gereken esaslı bir hususu veya ayıbı diğer akitten bilerek ve onu akit
yapmaya sevk etmek amacıyla gizleme
esası etkileyen bir hususu gizleme
(sigorta) önemli gerçekleri gizlemek Fiil
ortaya çıkmamak Fiil
bir suçluyu gizleme
kaçağın saklanması
malvarlığının gizlenmesi
mal varlığının gizlenmesi
çocuğun nesebini gizleme
evrakların hasıraltı edilmesi
delilin saklanması
bir sözleşme için esaslı sayılan gerçeklerin gizlenmesi
kârların gizlenmesi