1. Son Ek “-cik/cık”, küçük-, ufak-”
    ör.: lambkin, catkin, babykins
kin
akraba, hısım.
We are near kin: yakın akrabayız.
kin
aile bağı/ilişkisi, akrabalık, hısımlık.
What kin is she to you? Neyiniz oluyor?
kin
soy, göbek, kuşak, nesep, nesil, sülâle.
All our kin came to the family reunion.
kin
akraba olan kimse, akrabadan herbiri.
kin
benzer/aynı türden/ soydan/aileden olan (kimse/şey), hemcins.
biriyle akraba olmak Fiil
hısım
iyi aileden gelmek Fiil
kayın hısımları İsim, Hukuk
uzak akraba: amcazade, halazade vb. İsim
tanıdıklar, eş-dost ve hısım-akraba. İsim
usul ve fürû akrabalığı
yakın akraba
en yakın akraba/hısım.
akraba değil.
He's no kin of me: Akrabam değildir.
akraba, aynı aileden/soydan.
near of kin: yakın akraba.
next of kin
huk. en yakın
akraba.
His next of kin is his father. His next of kin were/was told of his death.
en yakın akraba
scabbard
sheath
case
sheath İsim
kin
particular malice
kin
antagonism
kin
venom
kin
deep-seated enmity
kin
enmity İsim
kin
to bear a grudge against sb
kin
to bear someone a grudge
kin
rancour
kin
hate
kin
deep resentment
kin
rancour rancor
kin
hatred
kin
gall
kin
ill feeling
kin
animosity İsim
kin
spleen
kin
bitterness
kin
bad blood
kin
derry
kin
despite
kin
ill-feeling
kin
jaundice
kin
grudge İsim
misuse of one's rights
to bear someone a grudge Fiil
to bear someone a grudge Fiil
public incitement to hatred and enmity İsim, Hukuk
inciting hatred and hostility İsim, Hukuk
inciting hatred and hostility İsim, Hukuk
merging of (two or more) rights in one person
to envenom Fiil
to hate Fiil
venomous Sıfat
vendetta
to hold something against someone Fiil
virulence

bk. –gın
Çakı, bıçak, kılıç vb
kin
Kendisine yapılan bir şeyi hazmedememekten doğan ... gizli düşmanlık, garaz, buğz