up-
yükseğe, yukarıya, yüksek yere/düzeye:
upclimb, upflow, upgoing, upgrow, upleap, upreach, uprise,
upsend, upshoot, upstep, upstare, upstep gibi.
up-
daha büyük, daha çok:
upbulging, upflaring, upflashing, upflooding, uplight, upswell gibi.
up-
dik/düşey durum(d)a:
upprop, upstand, upsticking gibi.
up-
eylem, faaliyet, hareket vb.:
upboil, upbubling, upstir gibi.
up-
tamamen, büsbütün, tam, tekmil, baştanbaşa:
upbind, updry, upfold, upgather, upgird, uphoard gibi.
arızalanmak Fiil
düzgün çalışmamak Fiil
fiyat yükseltmek Fiil
şişirme
kaynamış
fokur fokur
bir malı kutuya koyup ambalajını yapmak Fiil
kaynama
vb artırmak Fiil
yakma
kablo lu televizyon sistemine bağlanma
(vites) yükseltmek Fiil
doğruluğunu araştırmak Fiil
teselli etmek Fiil
(argo) karışıklık
karışıklık
sarmak Fiil
(US) toplamını hesap etmek Fiil
hazırlanmış
çökmek Fiil
baraj ile suyu tutmak Fiil
bastırmak Fiil
engellemek Fiil
vermek Fiil
tanzim
kolaylaşmak Fiil
yavaş yavaş iyiye gitmek Fiil
tıkaç
dolu
(borsa) sabitleşmek Fiil
parlamak Fiil
tutuşma
alev alma
(fiyatlar) yükseltmek Fiil
yükselmesine sebep olmak Fiil
karmakarışık iş
tertip etmek Fiil
komplo
dolmuştur
etkinliği artıracak şekilde donatmak Fiil
vites yükseltmek Fiil
(kendini) heyecanlı bir duruma sokmak Fiil
viteslemek Fiil
hazırlanmış
hazır
net kazancın brütünü bulmak Fiil
toplamak Fiil
toprak yüzünü hafifçe kazımak Fiil
yüksek şahsiyet
üstünü örtmek Fiil
örtbas etmek Fiil
gergin
kavga
cümbüş
hareketli parti
soluğu almak Fiil
kaldırmak Fiil
(yarışa , maça , vb çıkmadan önce) ısınma hareketleri yapmak Fiil
dizi dizi
renklemek renklendirmek Fiil
(para) ucuzlamak Fiil
yumuşamak Fiil
bitirilmiş
tamamlanmış
ayarlamak Fiil
eşleşmek Fiil
beklentileri karşılamak Fiil
beklentilere uygun olmak Fiil
birleşmek Fiil
buluşmak Fiil
yüzüne gözüne bulaştırmak Fiil
becermek Fiil
gitmeye hazırlanmak Fiil
yarışmadan çekilmek
örnek sayfa
sayfa taslağı
hapsedilmiş
hareketlendirmek Fiil
(form) yanlış bilgiyle doldurmak Fiil
nakliyeci
yığmak Fiil
(oto) çarpmak Fiil
şınav
dayalı
(US) dinlenmek Fiil
büyütmek Fiil
mühürlü
kendi işini kurmak Fiil
düzme
hesap görmek Fiil
uzlaşmak Fiil
büzülmek Fiil
Kapa çeneni! Cümle
yıkılma
iflas etmiş
mevcudu tükenmiş
hızını artırmak Fiil
süratlenmek Fiil
hızlandırma
hızlandırılma
hızlandırma
sarf etmek Fiil
telleyip pullanmış
türeme
zarif ve şık giyinmek Fiil
düzenlemek Fiil
istif etmek Fiil
uçak kazası
önceden saptanmış olana uyamama
(fotoğraf) boy resmi
çalıştırmak Fiil
uyumamak Fiil
aldatmaca
ihanet
tahrik etmek Fiil
depo etmek Fiil
ambara koymak Fiil
yığmak Fiil
dürtmek Fiil
kendini beğenmiş
kaynama
şişmek Fiil
ineklemek Fiil
durup dinlenmeden çalışmak Fiil
sokak kadını gibi giyinme
ortalığı toplamak Fiil
bağlama
...'in eksik kalan kısmını tamamlamak Fiil
şans işi
daha pahalısına geçmek Fiil
kanmak Fiil
hataya düşmek Fiil
hata yapmak Fiil
tongaya düşürmek Fiil
up
tam yukarı çekilmiş, ipin ucunda.
up
yukarıya (doğru), havaya, gökyüzüne.
Can you lift that box up onto the shelf for me? The bird flew
up. He is going up the stairs.
walk up and down: bir aşağı bir yukarı gezinmek.
up
yukarıda, yüksekte, havada, gökyüzünde.
He stayed up in the mountains several days.
The sun
is up: Güneş gökyüzünde yükseldi.
up
yükselmiş, artmış.
The prices have gone up: Fiyatlar yükseldi.
up
ta … (yukarıdaki bir yeri işaret için kullanılır).
He lives up north: Ta kuzeyde oturuyor.
up
ayağa, dik duruma, ayakta, dik durumda.
Stand up! Ayağa kalk!
to get up: yataktan kalkmak.

Is he up yet? Yataktan kalktı mı?
up
tamam, bitmiş, sona ermiş:
time is up: vakit tamam(dır).
up
tamamile, tamamen, hepsi, sonuna kadar.
Drink up! Hepsini iç!
He won't eat up his vegetables:
Sebzelerinin hepsini yemiyor.
up
-e (doğru/müteveccihen).
He's flying up to Van from Izmir: Izmir'den Vana uçuyor.
He came right
up to me and asked my name: Dosdoğru bana geldi ve adımı sordu.
up
-e kadar:
Will you walk up to the shop with me? Benimle dükkâna kadar yürür müsün?
up
rüzgâra karşı.
Put the helm up. Denizcilik
up
fiilin anlamını kuvvetlendirmekte kullanılır:
tie up: sımsıkı bağlamak.
nail up: sağlamca
çivilemek.
eat up: yiyip bitirmek.
use up: hepsini kullanmak, kullanıp bitirmek.
follow up: sonuna kadar izlemek, peşini bırakmamak.
The house is burned up: Ev tamamen yandı = yanıp kül oldu.
to pay up one's debts: borcunu (tamamen) ödemek.
up
yukarı doğru hareket eden. Sıfat
up

up on = up in: haberdar, bilgi sahibi.
He is up on current events. Sıfat
up
bitmiş, sona ermiş.
The game is up: Oyun bitti.
His hour is up. Sıfat
up
olmakta, cereyan etmekte.
What's up over there: Orada ne oluyor? Sıfat
up
yüksek mevkide.
to be up on the social scale: toplumda yüksek mevkii olmak. Sıfat
up
kurulmuş, yapılmış, dikilmiş.
The tent is up: Çadır kuruldu. Sıfat
up
olgunlaşmış, kemale ermiş.
The corn is up and ready to be harvested. Sıfat
up
(güneş, ay) doğmuş, gökyüzünde. Sıfat
up
uyanık, uyumamış, yataktan kalkmış.
Are you up? Uyanık mısın? Sıfat
up
(ata) binmiş. Sıfat
up
(su düzeci) yükselmiş.
Tide is up. Sıfat
up
(bina) yapılmış, inşaatı bitmiş. Sıfat
up
yukarıya dönük.
He is resting and his face is up. Sıfat
up
(yol) kazılmış, eşilmiş (ekseriye bileşik kelime olarak)
a torn-up road. Sıfat
up
heyecanlı, sinirli. Sıfat
up
maneviyatı yüksek, kendine güvenir. Sıfat
up
(fena/yanlış/istenmeyen bir şey) olmakta/vuku bulmakta.
Her nervous manner told me that something
was up: Sinirli halinden fena bir şeyin vukubulduğunu anladım.
Sıfat
up
-e giden, … yolunda.
He was on a ship up for Italy: İtalyaya giden bir gemide idi. Sıfat
up
fena/istenmeyen bir sonuca ulaşmış.
They knew that their game was up. Sıfat
up
uzakta, yüksekte.
He lives ten kilometers up from the coast: Sahilden on kilometre uzakta oturuyor. Sıfat
up
yükseliş, çıkış, yukarı doğru hareket. İsim
up
saadet, servet, ikbal, mutlu çağ.
He has had more ups than downs in his time: Hayatında düşkünlükten
çok mutlu çağları oldu.
İsim
up
yokuş, bayır. İsim
up
(fiyat, değer) yükseliş, artış. İsim
up
upper2 (6). İsim
up
artırmak, büyütmek, yükseltmek, çoğaltmak.
to up output: üretimi artırmak. Fiil
up
(ayağa) kalkmak. Fiil
up
çıkmak, yükselmek. Fiil
up
terfi et(tir)mek, yüksel(t)mek.
He has been upped to general manager. Fiil
Up
Yukarı Bak Özel Isim, Sinema
UP
= United Press.
pek saygıdeğer
şehre gelen hat
vb ile ilgili olarak bir demografik analizin en üstteki bölümü
uyanmak Fiil
taşmak Fiil
tasfiye
likidasyon
silmek Fiil
tasfiye edilmiş
bir kurum hakkında yazılan övücü yazı
hikâyesini yazmak Fiil
değerini yüksek göstermek Fiil
hesabı şimdiki tarihe kaydetmek Fiil