1. eklenmek.
    His illness added to family's troubles: Ailenin dertlerine onun hastalığı da eklendi.

    To add to my distress … Istırabım yetmiyormuş gibi …
sözcük dağarcığına eklemek Fiil
ek bina yapmak Fiil
bir listeye ilave etmek Fiil
listeye ilave etmek Fiil
bir de bu çıktı
işim yetmiyormuş gibi
birinin itibarıni artırmak Fiil
birşeyi daha dikkat çekici hale getirmek Fiil
birşeyi artırmak Fiil
birşeyin değerini artırmak Fiil
birşeyin maliyetini artırmak Fiil
birşeyin fiyatını artırmak Fiil
birşeyin altını çizmek Fiil
birşeyi güçlendirmek Fiil
bir de Zarf
ayrıca Zarf
buna ek olarak Zarf
üstüne üstlük Zarf
bunun yanı sıra Zarf
sermayeye ilave etmek Fiil
bir şeyin önemini artırmak Fiil
buna ek olarak Zarf
üstüne üstlük Zarf
bir de Zarf
ayrıca Zarf
bunun yanı sıra Zarf
hesaba katma
bir hesaba katma
mevcut kapasite mizi artıracağız
cem etmek Fiil
...'i ...'e yansıtmak Fiil, Muhasebe
faturaya % 10 servis ücreti ilave etmek Fiil
hastaneye yeni bir pavyon ilave etmek Fiil
eve bir kat daha çıkmak Fiil
bir eve bir kat daha çıkmak Fiil
yangına körükle gitmek Fiil
yangına körükle gitmek Fiil
gücendirmek yetmiyormuş gibi bir de hakaret etmek (Hem dövmek/incitmek, hem de hakaret etmek).
altı ayda bir borca faiz yüklemek Fiil
altı ayda bir borca faiz yüklemek Fiil
üye sayısını artırmak Fiil
bir şeye imzasını koymak Fiil
tuz ekmek Fiil
birşeyi birşeye eklemek Fiil
katıştırmak Fiil
birşeyi birşeye eklemek Fiil
renk vermek Fiil
faizi sermayeye eklemek Fiil
faizi sermayeye katmak Fiil
göstermek, delâlet etmek.
The evidence adds up to a case of murder: Deliller, olayın bir cinayet
olduğunu gösteriyor.
It all adds up to … : Bunun sonucu … dur.
birşeyi ortaya çıkarmak Fiil
birşeyle sonuçlanmak Fiil
birşeye sebep olmak Fiil
değerlendirmek Fiil
birşeyi güçlendirmek Fiil
birşeyi desteklemek Fiil
mayalamak Fiil
bir şeye lezzet katmak Fiil
başka sözüm yok
üstüne üstlük, … Zarf