1. Sıfat etkilenen, tesir altında kalan, müteessir.
    to be affected by a price increase.
  2. Sıfat (hastalığa) yakalanmış, tutulmuş, duçar.
    affected with a disease: bir hastalığa tutulmuş.
  3. Sıfat (duygu/düşünce) etkilenmiş, duygulanmış, mütehassis olmuş.
    She was deeply affected by the performance:
    Temsil onu çok etkilemişti.
  4. Sıfat sun'î, gayrıtabiî, câli.
    affected cheerfulness: calî neşe.
  5. Sıfat sahte, uydurma, yapma(cıklı), yalan(cıktan), sahte tavırlı.
    an affected young man: sahte tavırlı/züppe bir genç adam.
  6. Sıfat eğilimli, mütemayil.
    well/ill affected towards … : … lehinde/aleyhinde eğilimli.
  7. Sıfat sevilen.
    A novel much affected by our grandparents: Ecdadımızca çok sevilen bir roman.
bir şeyin kötü etkisi altında kalmak Fiil
duygulanmak Fiil
kibarlık taslama
ipotekli gayri menkul
ipotekli gayri menkul
ipotekli mülk
rehinli mal
süslü üslup
bir şeyin kötü etkisi altında kalmak Fiil
teessür etmek Fiil
fiyatların düşmesinden etkilenmek Fiil
göze gelmek Fiil
fiyatların düşmesinden etkilenmek Fiil
kıskançlıktan çatlamak Fiil
krizden etkilenen halk
felaket bölgesi