-
Fiil diz(il)mek, sıraya koymak/girmek, sırala(n)mak, hizaya getirmek/gelmek.
-
Fiil (bir gruba/partiye vb.) girmek, katılmak, iltihak etmek, safına geçmek.
He align = alineed himself with the Liberals.
-
Fiil (elektronik devreleri) aynı frekansa ayarlamak, akord etmek, sıralama ayarı yapmak.
-
Fiil (bkz: align )