1. İsim zarar ödentisi, tazminat.
    The court ordered that amends be made to the widow: Mahkeme dul kadına
    tazminat verilmesini emretti.
  2. İsim (sağlık vb.) iyileşme, düzelme, şifa/salâh bulma.
özür kabilinden
özür dileme
özür dileyerek hakaret edilen veya hatırı kırılan kimsenin gönlünü almaya çalışmak, işlenen kusur ve
saygısızlığı telâfiye çalışmak.
He made amends for his rudeness: Kabalığından dolayı özür diledi.
yapıldığı iddia edilen bir haksızlık için tazminat olarak teklif edilen par
(Br) yapıldığı iddia edilen bir haksızlık için tazminat olarak teklif edilen para
pişman olma
özür dileme
tarziyede bulunma
...'i telafi etmek Fiil
...'i onarmak Fiil
...'i tazmin etmek Fiil
... için özür dilemek Fiil
...'i affettirmek Fiil
...'i tamir etmek Fiil
bir şey için özür dilemek Fiil
birşeyi telafi etmek Fiil
birşey için kendini affettirmek Fiil
birşey için özür dilemek Fiil
birinin gönlünü almak Fiil
birine kendini affettirmek Fiil
kendini birine affettirmek Fiil
birinden bir şeyden dolayı özür dilemek Fiil