1. önceki, evvelki, öncel. önce olan, mukaddem (olay, vak'a, koşul, nesne, üslûp vb.).
    an antecedent event.
  2. Mantık öncel: sonucun çıkarıldığı önerme(ler). Varsayımsal bir yargıda koşulu bildiren önermeye
    (A doğru
    ise) öncel, koşullanmış önermeye
    (B de doğrudur) ardıl denir.
    “If the sun is fixed, the earth must move.” tümcesindeki
    “If the sun is fixed” öncel,
    “the earth must move.” ardıldır.
  3. Gramer öncül: bir adılın gönderme yaptığı ve adıldan önce gelen öğe.
    “Jack has lost a hat and he can't find
    it.” tümcesinde
    Jack adı
    he adılının,
    hat ise
    it adılının öncülüdür.
  4. Matematik (a) bir oranın ilk termi, (b) orantının birinci ve üçüncü terimleri, (c) (vektör çiftinde) iki vektörden ilki.
önce kazanılmış hak
daha önceki borç
önceki borç
mukaddem hak
önceden kazanılmış hak
önce kazanılmış hak