1. hoşa gitmeyen/nahoş (şey/olay/kimse).
    She's strictly bad news for me: Ondan zerre kadar hoşlanmam.
hisse senetlerinin fiyatı düşeceği kanısıyla o şirketin hisse senetlerinden satın alma stratejisi
bir şirket kendisi ile ilgili kötü bir haberi açıkladığında
kötü haber müjdesi İsim
birini kötü habere hazırlamak Fiil
kötü haberler karşısında omuz silkmek Fiil
kötü haberden dolayı üzgün