1. Zarf şaşkın şaşkın, manâsız, anlamayan, boş, alık alık.
    She stared blankly at her inquisitors.
  2. Zarf tamamıyla, kesinlikle, kâmilen, tüm, külliyen.
    He blankly denied ever saying such a thing: Böyle
    bir şey söylediğini kesinlikle inkâr etti.