bought

be bought

alınmak Fiil

dear bought

pahalı satın alınmış

goods bought

satın alınmış mal

goods bought

satın alınmış mallar İsim

bought and sold notes

borsa acentesinin verdiği

bought and sold notes

yaptığı bütün işlemleri gösteren evrak

bought by auction

açık artırmada satın alınmış

bought deal

yeni hisse senetlerini satın almalarını bankalara teklif eder ve en yüksek fiyatı verene bunları satar

bought deal

(US) ABD'de çok yaygın olan ve şimdilerde İngiltere'de uygulanmaya başlanan

bought deal

Hisse senetlerini satın alan banka kâr etmek amacıyla bunları menkul kıymetler piyasasına satışa sunar

bought deal

büyük bir mali kuruluşun geniş bir menkul kıymet portföyünü satın alması ve sonra bunu bölüm bölüm müşterilerine satması

bought deal

şirket

bought deal

sermaye toplama yöntemi

bought for cash

peşin satın alınmış

bought in bond

gümrükten satın alınmış

bought note

sözlü olarak yapılmış olan bir satış anlaşmasının şartlarını belirten ve alıcı tarafından satıcıya gönderilen yazılı mukavele İsim

bought note

yazılı satış sözleşmesi İsim

bought of bot of

satıcıdan alınan mal veya hizmetler için fatura tutarında borçlanıldığı anlamına gelir

bought of bot of

fatura başlığı

bought on credit

veresiye satın alınmış

goods bought cheaply by trickery

kapatma

goods bought ledger

giren malların kaydedildiği defter

goods- bought ledger

giren malların kaydedildiği defter

hard- bought experience

pahalıya mal olan deneyim

She bought it.

İnandı.

She bought it.

Yuttu.

She bought it.

Yedi.

the clock was bought at two hundred

saat iki yüze satın alındı

we bought him put for one hundred

onun hissesini yüze satın aldık