1. yayık.
  2. içkileri karıştırmak/çırpmak için yayık gibi herhangi bir alet.
  3. sarsıntı, çalkantı, huzursuzluk, kargaşalık, karışıklık.
  4. büyük süt güğümü.
  5. çalkala(n)mak, karış(tır)mak, çırpmak, bulan(dır)mak.
    The ship churned the water up as it passed.
    My stomach started to churn as soon as we left the port.
  6. yayıkta yaymak, sütü/yoğurdu yayıp tereyağı çıkarmak.
    to churn cream.
  7. sürekli olarak çalkalamak/dövmek/altını üstüne getirmek, allak bullak etmek, köpürtmek.
    The storm churned the sea.
  8. (tahvilât komisyoncusu) fazla komisyon almak için fazla alışveriş yapmak.
(biteviye/sürekli olarak) üretmek, istihsal etmek.
müşteri kayıp oranı İsim, İşletme