1. gömme dolap, elbise dolabı.
  2. (erzak, eşya vb. için) küçük oda/hücre/dolap, kiler.
  3. (dua etmek, düşüncelere dalmak için vb.) özel küçük oda.
  4. water closet ile ayni anlama gelir. helâ, tuvalet, abdesthane.
  5. özel, şahsî, gizli, mahrem.
    closet information. a closet drinker.
  6. uygulamaya elverişsiz, tatbik kabiliyeti olmayan, nazarî.
    a closet strategy. a closet thinker with no practical experience.
  7. (görüşme, konferans vb. için) özel odaya kapanmak.
    The king and his ministers closeted themselves
    together while they talked about the government's difficulties.
durumunu açıkça kabul etmek Fiil
kendini ortaya koymak Fiil
tuvalet
havlu/çarşaf dolabı.
utanç/üzüntü veren sır, aile sırrı, gizli tutulan/herkesten saklanan rezalet.
closet ile ayni anlama gelir. helâ, tuvalet, abdesthane.
tuvalet, helâ, abdesthane, ayakyolu.
kıs.
:
W.C. İsim
okuma oyunu: oynanmak için değil, okunmak için yazılmış, sahne tekniğine uymayan, düşünceye dayanan, hareketsiz oyun.
gizli ibne, homoseksüelliğini gizli tutan kimse.
ayakyolu