Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Geçişli Fiil zorlamak, mecbur/icbar etmek, zorla (kuvvet/kanun zoru ile, tehditle, korkutarak, yıldırarak vb.) yaptırmak.

    They coerced him into signing the document.
  2. Geçişli Fiil (zorla) başeğdirmek, itaate mecbur etmek, zorla kabul ettirmek.
    They could coerce the citizens by
    threats but not persuade their agreement.
  3. Geçişli Fiil (üstün kuvvetle) baskı altında tutmak, baskı yapmak, tazyik etmek, yasaklamak, sınırlandırmak.
    The
    people have been coerced by the government.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

coercion
cebir, zorlama İsim, Hukuk
coercion
ikrah (outdated) İsim
coercion
zorlayıcı kuvvet İsim
coerce someone to do sth
cebretmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.