demonstrate

  1. Fiil göstermek, deneme/uygulama ile açımlamak/izah etmek, deneylerle göstererek ders vermek, örneklerle açıklamak.

    Please demonstrate how the machine works.
  2. Fiil kanıtlamak, ispatlamak, ispat etmek.
    The lawyer demonstrated that the witness was lying.
  3. Fiil gösteri/nümayiş yapmak, gövde gösterisinde/nümayişte bulunmak.
ispatlamak Fiil
bir otomobili tanıtmak Fiil
artan hayat pahalılığına karşı gösteri düzenlemek Fiil
birine birşeyi göstermek Fiil
birine birşeyi kanıtlamak Fiil
birine birşeyi ispat etmek Fiil
birine birşeyi ispatlamak Fiil