dip
(bayrak, filâma vb.) sallamak, indirip kaldırmak.
to dip a flag in salutation. The ship's flag diped as a salute. Fiil
dip
(dezenfekte etmek, mikrop ve parazitlerini öldürmek için) hayvanı antiseptik suya daldırıp çıkarmak.
to dip the ship. Fiil
dip
ban(dır)mak, ergimiş muma fitili daldırıp çıkararak mum yapmak. Fiil
dip
dalıp çıkmak, batıp çıkmak.
The boat dipped into the waves. Fiil
dip
(el, çatal, maşa vb. sokup) almak.
He dipped into the jar for an olive. Fiil
dip
batmak, alçalıp kaybolmak.
The sun dipped below the horizon. Fiil
dip
(yol) inişli olmak, alçalmak, yokuş aşağı gitmek.
The road dips sharply. Fiil
dip
(fiyat vb. geçici olarak veya az miktarda) düşmek, azalmak.
Grain prices dipped yesterday. Fiil
dip
(bir konu ile sathî olarak) ilgilenmek.
to dip into astronomy. Fiil
dip
(kumaşı) boyaya daldırmak. Fiil
dip
alçaltmak, indirmek. Fiil
dip
dal(dır)ma, dal(dır)ıp çık(ar)ma. İsim
dip
dalıp çıkarılan madde. İsim
dip
dondurma kepçesi. İsim
dip
içine bir şey daldırılan sıvı/madde.
sheep dip. İsim
dip
daldır-ye: içine gevrek, bisküvi vb. batırılıp yenilen yiyecek.
cheese dip. İsim
dip
ânî iniş, batış, batıp çıkma. İsim
dip
(fiyatlarda geçici) düşüş, düşme, inme.
a dip in stock-market prices. İsim
dip
eğ(il)me. İsim
dip
eğim. İsim
dip
çukur, arazi çukuru. İsim
dip
dalış: suya kısa süre dalma. İsim
dip
meyil, eğim, inhitat. İsim, Jeoloji
dip
eğim açısı. İsim
dip
uçağın kısa dalış yapması, kısa düşme, dalış. İsim
dip
(jimnastik) paralel barda amuda kalkış. İsim
dip
bat(ır)ma.
the dip of the sun: güneşin batması. İsim
dip
yankesici. İsim
  1. bottom
dip
base
dip
the far end
dip
bottom
dip
foot
dip
lowest part
dip
the back
dip
breech

dip
Çukur bir ... alt bölümü