1. Fiil (asıl mahiyetini/içyüzünü) gizlemek, saklamak, örtbas etmek.
    She dissembled her anger with a smile.
    It is useless to attempt to dissemble the fact that …
  2. Fiil başka şekilde göstermek, sahte tavır takınmak, … gibi görünmek, yalancıktan yapmak.
    to dissemble madness.
    The bored listener dissembled an interest he didn't feel.
  3. Fiil görmezlikten/anlamazlıktan gelmek.
  4. Fiil ikiyüzlülük/mürailik etmek/yapmak, hakikî duygularını/maksadını gizlemek veya başka şekilde göstermek,
    müraice/ikiyüzlü konuşmak/davranmak.
heyecanını saklamak Fiil