Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. feel
  2. list
  3. take
  4. Fiil to get wind of sth
  5. Fiil to hear
  6. Fiil to perceive
  7. Fiil to have the sensation of
  8. understand
  9. Fiil to bear
  10. Fiil to experience
  11. Fiil to feel
  12. Fiil to work up
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(birinin) bir haberi ilk kez duymak
to be apparently news to sb Fiil
acı duymak
to feel pain Fiil
acı duymak
to be in pain Fiil
acı duymak
(fig) to be greatly distressed about sth Fiil
ahlaki bir yükümlülük duymak
to feel a moral obligation Fiil
aşırı hayranlık duymak
to worship Fiil
batma açısı duymak
to prick Fiil
belirtmekten üzüntü duymak
to regret to tell Fiil
belirtmekten üzüntü duymak
to regret to say Fiil
belirtmekten üzüntü duymak
to regret to inform Fiil
bir hastalığın etkilerini duymak
to feel the effects of an illness Fiil
bir kimseye karşı korkuyla karışık saygı duymak
to stand in awe of Fiil
bir konuşmanın tek tük laflarını duymak
to catch scraps of a conversation Fiil
bir konuya ilgi duymak
to warm to a subject Fiil
bir şeyden endişe duymak
to be apprehensive of sth Fiil
bir şeye ilgi duymak
to take an interest in sth Fiil
bir şeye ilgi duymak
to feel an interest in sth Fiil
biri hakkında bir şey duymak
to hear something about sb Fiil
biri için büyük aşk duymak
to be filled with passion for sb Fiil
birinden kuşku duymak
to be suspicious of someone Fiil
birine büyük saygı duymak
to regard someone with reverence Fiil
birine büyük saygı duymak
to profess a great esteem for sb Fiil
birine karşı hınç duymak
to bear someone ill will Fiil
birine karşı sevgi duymak
to have an affection for sb Fiil
birine karşı tiksinti duymak
to be abhorrent to sb Fiil
birine karşı yakınlık duymak
to be well inclined towards sb Fiil
birine karşı yakınlık duymak
to have an inclination towards sb Fiil
birine karşı yakınlık duymak
to enter into sb's feelings Fiil
birine karşı yakınlık duymak
to feel warm towards sb Fiil
birine saygı duymak
to look up to someone Fiil
birine sempati duymak
to take to sb Fiil
birine sempati duymak
to feel for someone Fiil
birine sempati duymak
to feel attracted to Fiil
birine yakınlık duymak
to feel for someone Fiil
birinin birşey yapmasına ihtiyaç duymak
to look to someone to do something Fiil
birinin güvenliğinden endişe duymak
to feel apprehension for sb's safety Fiil
birinin yardımına ihtiyaç duymak
to look to someone Fiil
birisine sıcak yakınlık duymak
to feel a kindly interest towards sb Fiil
birşey için birşeye gereksinim duymak
to need something for something Fiil
birşey için birşeye ihtiyaç duymak
to need something for something Fiil
birşey için endişe duymak
to concern yourself with something Fiil
birşey için endişe duymak
to concern yourself about something Fiil
birşeyden gurur duymak
to glory in something Fiil
birşeyden kuşku duymak
to be suspicious of something Fiil
birşeyden memnuniyet duymak
to delight in something Fiil
birşeyden memnuniyet duymak
to glory in something Fiil
birşeyden mutluluk duymak
to delight in something Fiil
birşeye gereksinim duymak
to lack something Fiil
birşeye ihtiyaç duymak
to lack something Fiil
birşeye ilgi duymak
to interest oneself in something Fiil
birşeye ilgi duymak
to express interest in something Fiil
birşeye ilgi duymak
to concern yourself about something Fiil
birşeye ilgi duymak
to concern yourself with something Fiil
birşeyi yapmaya çok arzu duymak
to be desirous of doing something Fiil
birşeyin eksikliğini duymak
to lack something Fiil
büyük sevinç duymak
to feel a great gladness at heart Fiil
'dan heyecan duymak
to get a kick out Fiil
eksikliğini duymak
to lack Fiil
endişe duymak
to fear Fiil
esef duymak
to regret Fiil
gereksinim duymak
to require Fiil
gereksinim duymak
to need Fiil
gereksinim duymak
to lack Fiil
gereksinim duymak
to want Fiil
gurur duymak
to stand tall Fiil
gurur duymak
to take pride in Fiil
gurur duymak
to swell with pride Fiil
gurur duymak
to take pride Fiil
gurur duymak
to feel proud of Fiil
haberleri dolaylı olarak duymak
to hear the news in roundabout way Fiil
haberleri dolaylı olarak duymak
to hear news in a roundabout way Fiil
havaya karşı korunmaya ihtiyaç duymak
to need protection against the weather Fiil
hayata karşı yeniden ilgi duymak
to take a fresh interest in life Fiil
haz duymak
to be greatly pleased by Fiil
haz duymak
to be gratified by Fiil
hicap duymak
to feel ashamed Fiil
hicap duymak
to be embarrassed Fiil
içinde boşluk duymak
to feel an emptiness Fiil
içinden karşı konamayacak bir dürtü duymak
to feel an irresistible impulse Fiil
ihtiyaç duymak
to require Fiil
ihtiyaç duymak
to want Fiil
ihtiyaç duymak
to look to Fiil
ihtiyaç duymak
to lack Fiil
ihtiyaç duymak
to need Fiil
istek duymak
to feel a desire for Fiil
istek duymak
to want Fiil
işinden tam memnunluk duymak
to find complete satisfaction in one's work Fiil
iştah duymak
to work up an appetite Fiil
kendinden bekleneni yapamama duygusu duymak
to suffer a feeling of failure Fiil
kendini birine yakın duymak
to feel drawn to sb Fiil
kıvanç duymak
to be pleased Fiil
kovulmaktan büyük endişe duymak
to stand in great fear of dismissal Fiil
kuşku duymak
to doubt Fiil
kuşku duymak
to get suspicious Fiil
merhamet duymak
to pity Fiil
milletine güven duymak
to feel its feet Fiil
minnet duymak
to appreciate Fiil
minnet duymak
to be grateful Fiil
mutluluk duymak
to delight Fiil
nedamet duymak
to feel remorse for Fiil
öç alma arzusu duymak
to lust for revenge Fiil
öfke duymak
to swell with anger Fiil
özlem duymak
to miss Fiil
özlemini duymak
to pant Fiil
özlemini duymak
to hunger Fiil
para ihtiyacı duymak
to feel the need of money Fiil
pişmanlık duymak
to regret Fiil
savaş dedikoduları duymak
to hear talk of war Fiil
saygı duymak
to respect Fiil
sempati duymak
to take a liking Fiil
şeytanca bir zevk duymak
to gloat over Fiil
şiddetli arzu duymak
to itch Fiil
şiddetli arzu duymak
to aspire Fiil
şüphe duymak
to wonder Fiil
utanç duymak
to be ashamed Fiil
üzüntü duymak
to regret Fiil
yabancılık duymak
to feel oneself as an outsider Fiil
yabancılık duymak
not to feel oneself at home
yakınlık duymak
to feel sympathetic towards Fiil
yakınlık duymak
to feel close to Fiil
yakınlık duymak
to feel a sympathy for Fiil
yoksulluğun acısını duymak
to feel the pinch of poverty Fiil
Duymak istemiyorum!
I don't wanna know!
Duymak istemiyorum!
I don't want to know!
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. İşitmek
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.