1. cezir, alçalma, deniz sularının çekilmesi.
    ebb and tide: gelgit, met ve cezir.
    ebb tide:
    cezir, inik deniz.
    The tide is on the ebb: Sular alçalıyor.
  2. gerileme, geri çekilme.
  3. bozulma, düşme, düşüş.
    At a low ebb: çok kötü/müşkül durumda.
    His fortune was at a low ebb:
    Serveti bitmek üzere/paralar suyunu çekti.
    The patient is at a low ebb: Hastanın durumu çok kötüdür.
  4. (sular) çekilmek, alçalmak.
  5. gerilemek, zayıflamak, kötüye doğru gitmek, azalmak, düşmek.
durumu kötü olmak Fiil
çökmekte olmak Fiil
met cezir
gelgit
gel-git
met-cezir
med-cezir İsim
gittikçe/tedricen azalmak/tükenmek.
deniz sularının sahilden çekilmesi
cezir Denizcilik
çekilme
inme