1. Geçişli Fiil -den sıyrılmak, ustalıkla başından savmak, bertaraf etmek, -den yakayı/paçayı kurtarmak, sakınmak, kaçınmak,
    atlatmak.
    elude a blow : bir darbeyi savuşturmak.
    The fox succeeded in eluding the hunters by running back in the opposite direction.
  2. Geçişli Fiil gözünden kaçmak, hatırına gelmemek, hatırlayamamak, anımsayamamak.
    The answer eludes me: Cevabını
    hatırlayamıyorum.
    I remember his face very well, but his name eludes me for the moment.
  3. Geçişli Fiil şaşırtmak.
bir soruya yanıt vermekten kaçınmak Fiil
bir yükümlülükten kaçmak Fiil
gözden kaçmak Fiil
ödemeden kaçmak Fiil
ödemeden kaçınmak Fiil
birisi tarafından anlaşılamamak Fiil
kanundan kaçmak Fiil