Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Geçişli Fiil (önceden) tayin etmek/hüküm veya karar vermek.
  2. Geçişli Fiil kaderini önceden tayin/tespit etmek, mukadder kılmak, nasip/kısmet etmek, alnına yazmak.
    foreordained
    to success/to succeed. Some people believe that their lives are foreordained, and others that they are given the will to choose what they do.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim