fortified -> fortify

  1. Fiil tahkim etmek, istihkâm yapmak/kurmak.
    to fortify coastal areas. A fortified city.
  2. Fiil takviye etmek, sağlamlaştırmak.
  3. Fiil kuvvetlendirmek.
  4. Fiil etkinleştirmek, (başka madde katarak) etkisini artırmak.
    Refined foods are often fortified with vitamins and minerals.
  5. Fiil (zihnen/manen) kuvvetlendirmek, cesaret vermek.
    After praying quietly he faced his difficulkties with a fortified spirit.
  6. Fiil pekitmek, doğrulamak, gerçeklemek, desteklemek, teyit/tekit etmek.
    to fortify an argument by statistics.
  7. Fiil (şaraba vb.) alkol katmak.
tahkim edilmiş Sıfat, Askerlik
müstahkem Sıfat, Askerlik
kalekol İsim, Askerlik
soğuk algınlığına karşı önlem almak Fiil
bir şeye karşı kendini güçlendirmek Fiil
tahkimat yapmak Fiil, Askerlik