Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. dörtnala/doludizgin gitmek/sürmek.
    The horse galloped down the hill. The galloped off (on their horses).
  2. koşmak, seğirtmek, tüymek.
    She came galloping downstairs to tell us news.
  3. (şahıs/zaman vb.) pek çabuk gitmek/geçmek.
  4. dörtnal.
    We went at a gallop over the hills.
  5. dörtnala/doludizgin gidiş.
    a long gallop before the breakfast.
  6. acele, telâş.
    She went through the work at a gallop, so it can't have been done very well.
  7. seğirtme, koşma, hızla gitme, acele gidiş.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

gallop through one's work
işini acele acele çalışarak bitirmek Fiil
at a full gallop
doludizgin
at a gallop
dörtnala
ride the economy at full gallop
konjonktürü alabildiğine yükseltmek Fiil
gallop to high consumption
yüksek tüketime ulaşmak Fiil
gallop to sb's rescue
birinin imdadına koşmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.