Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. Sıfat right
  2. equal
  3. valid
  4. justifiable
  5. rightful
  6. justified
  7. just
  8. Sıfat righteous
  9. warrantable
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

talebinde haklı
entitled to a claim
tamamen haklı
dead right
haklı adam öldürme
justifiable homicide
haklı alacak
just claim
haklı bir gaye uğruna konuşmak
to speak for a just cause Fiil
haklı bir gerekçe olmaksızın
without just cause Zarf
haklı bir mazerete dayanan
justified
haklı bir neden olmadan
without just cause Zarf
haklı bir nedenle tahliye etmek
to discharge for a just cause Fiil
haklı bir sebepten işten çıkarma
discharge for a just cause
haklı bir şekilde
legitimately Zarf
haklı bulmak
to agree Fiil
haklı çıkaran bir neden daha
additional reason
haklı çıkarılabilir
warrantable
haklı çıkarmak
to support Fiil
haklı çıkarmak
to confirm Fiil
haklı çıkarmak
to justify Fiil
haklı çıkmak
to have proved correct Fiil
haklı çıkmak
to justify Fiil
haklı çıkmak
to turn out to be right Fiil
haklı dava
rightful action
haklı eleştiri
justifiable criticism
haklı hareket etmek
to act within one's rights Fiil
haklı hisse
fair share
haklı ihtilaf
justifiable controversy
haklı itiraz
justifiable objection
haklı kuşkulanma
legitimate doubt
haklı mirasçı
lawful heir
haklı mücadele
rightful cause İsim
haklı neden
righteous cause
haklı nedene dayanmayan cezai takibat
malicious prosecution
haklı nedenlerle hareket etmek
to act upon good grounds Fiil
haklı olarak
(Lat.) de jure
haklı olarak
deservedly
haklı olarak
(Fr.) a bon droit
haklı olarak
properly Zarf
haklı olarak
fairly Zarf
haklı olarak
rightly Zarf
haklı olarak davranmak
to act with good reason Fiil
haklı olarak hareket etmek
to act by right Fiil
haklı olarak kızma
just indignation
haklı olarak sahip olunan yetki
rightful authority
haklı olarak şikâyette bulunmak
to complain with (good) reason Fiil
haklı olarak ümit besleme
legitimate hope
haklı olduğunu iddia eden kimse
disputant
haklı olduğunu ispat etmek
to deraign Fiil
haklı olmadan bir şeyi (özellikle tahtı) isteyen kimse
pretender
haklı olmak
to be correct Fiil
haklı olmak
to get it right Fiil
haklı olmak
to be in the right Fiil
haklı rekabet
fair competition
haklı savaş
just war
haklı savunma
good defence
haklı sebebe dayanmayan cezai kovuşturma
malicious prosecution
haklı sebep
just cause
haklı sebep
fair cause
haklı sebep
good reason
haklı sebep
rule of reason İsim, Rekabet Hukuku
haklı sonuç
legitimate conclusion
haklı şikâyet
justifiable complaint
haklı taht sahibi
rightful claimant
haklı takibat
just proceeding
haklı talep
legitimate claim
haklı talep
claim in equity
haklı talep
just title
haklı talep
sound claim
haklı talep sahibi
rightful claimant
haklı ve kaçınılmaz ceza
nemesis
haklı ve suçsuz olduğunu iddia ve ispat etmek
to vindicate Fiil
haklı ya da dürüst olmayan hareketleri
barratry İsim
...mekte haklı olmak
to be justified in ...ing Fiil
…i haklı çıkarmak
to militate in favour of … Fiil
bir konuda haklı olduğunu kanıtlamak
to prove a point Fiil
bir konuda haklı olduğunu kanıtlamak
to gain a point Fiil
bir seyahatin haklı iş nedenlerine dayandığını kanıtlamak
to justify a trip with good business reasons Fiil
bir şeyi yapmak için haklı nedeni olmak
to have good cause for doing sth Fiil
bir şeyi yapmak için haklı nedeni olmak
to have good cause for doint sth Fiil
bir talebi haklı bulmak
to recognize a claim Fiil
birini haklı bulmak
to believe in someone Fiil
birini haklı çıkarmak
to prove someone right Fiil
birini haklı çıkarmak
to bear out someone Fiil
birinin haklı olduğunu göstermek
to bear out someone Fiil
birinin haklı olduğunu kanıtlamak
to prove someone right Fiil
birşeyi haklı bulmak
to agree with something Fiil
birşeyi haklı bulmak
to believe in something Fiil
birşeyi haklı çıkarmak
to bear out something Fiil
davasında haklı olan taraf
party untitled to a claim
davranışını haklı çıkarmaya başlamak
to speak in vindication of one's conduct Fiil
görünüşte makul veya haklı olan
plausible
hak talebinde haklı olduğunu ispat etmek
to clear a title Fiil
her nokta da haklı olmak
to be right in every point Fiil
her noktada haklı olmak
to be right in every point Fiil
hukuk en haklı olan
(one) who has the law on one's side
hukuken haklı olmak
to have the law on one's side Fiil
hükümetin eylemini haklı çıkarmak
to justify the action of the government Fiil
hükümetin eylemini haklı çıkarmak
to be justified the action of the government Fiil
ilk bakışta haklı görülen dava
prima facie case
kanunen haklı olmak
to stand good in law Fiil
kendini haklı çıkaran
self-justification
kendini haklı çıkarma
self-justification
kendini haklı göstermek
to vindicate oneself Fiil
koparılan onca gürültüyü haklı çıkarmamak
to not to live up to the hype Fiil
korkmak için haklı neden bulmak
to give cause for apprehension Fiil
korkularını haklı çıkarmak
to confirm your fears Fiil
kuşkulanmak için haklı neden
justifiable cause for suspicion
mülkiyet hakkı talebini haklı çıkarmak
to give colour of title Fiil
ne haklı ne haksız
adlaphrous
sonuca ulaşmak için başvurulan vasıtaları haklı çıkarmak
to justify the means Fiil
şikâyet edecek haklı nedeni olmak
to have reason to complain Fiil
şikâyet edecek haklı nedeni olmak
to have reason for complaint Fiil
şikâyet için haklı nedeni olmak
to have a cause for complaint Fiil
şikâyet için haklı nedeni olmak
to have cause for complaint Fiil
şüphelerini haklı çıkarmak
to confirm your doubts Fiil
tahmininde haklı olmak
to be right in one's conjecture Fiil
tahmininde haklı olmak
to be right in one conjecture Fiil
talebinde haklı olduğunu ispatlamak
to make good one's claim Fiil
talep bii haklı bulmak
to recognize a claim Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Hakka uygun, doğru, yerinde
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.