1. kamburlaş(tır)mak, kambur yapmak.
    to hunch one's back.
  2. omuzlamak, dirseklemek, omuzla/dirsekle itmek, dürtüklemek, itip kakmak.
  3. atılmak, fırlamak, saldırmak, hamle yapmak.
  4. (sırtını kamburlaştırarak) durmak/yürümek/oturmak.
  5. kabarmak, yükselmek, tepe/tümsek teşkil etmek.
  6. kambur, hörgüç, tümsek.
  7. önsezi, hissi kablelvuku.
    have a hunch: sezmek, içine doğmak.
    I have a hunch he didn't really want to go.
  8. itme, dirsekleme, omuzlama, omuzla/dirsekle iterek yol açma.
  9. iri/kalın parça.
içine doğduğu gibi hareket etmek.
(US) önsezisi olmak Fiil
tüketici gereksinimlerini araştırmadan ve pazarla ilgili yeterli bilgi sahibi olmadan girişilen pazarlama stratejisi