1. Geçişsiz Fiil
    impinge on/upon/against: (ses, ışık vb.) çarpmak, vurmak, (ışık vb.) düşmek.
    Sound waves impinging
    on the ear drum. Rays of light impinging on the eye.
  2. Geçişsiz Fiil
    on/upon: tecavüz etmek, el uzatmak, sınırı aşmak.
    To impinge upon someone's authority:
    yetki sınırını aşmak.
    To impinge on another's rights: Başkasının hakkına tecavüz etmek.
  3. Geçişsiz Fiil
    impinge on/upon: etki(le)mek, tesir etmek, iz bırakmak, yer etmek.
    To impinge upon the imagination.
birinin haklarını çiğnemek Fiil
ölümü ona dokunmadı