1. ısrarla istemek, ısrarla isteyerek taciz etmek/bıktırmak, bezdirmek, illâllah dedirtmek,
    argo
    başının etini yemek.
    She importuned her husband for more money/with requests for money/to give her more money. My children importune me with demands for new toys.
  2. sarkıntılık yapmak, iz'aç etmek.
  3. canını sıkmak, taciz/bizar/rahatsız etme.
  4. sıkıştırmak, zorlamak.
  5. (bkz: importunate ).
kocanın daha çok para vermesi için ısrar etmek Fiil