1. yazmak, kaydetmek.
    They have inscribed their names upon the pages of history. The pages of history
    are inscribed with their names.
  2. kazmak, hâkketmek, oymak, (taşa/tunca vb.) yazmak.
    Her initials were inscribed on the bracelet.
  3. ithaf etmek.
    an inscribed book. The book was inscribed: “To Paula, with love from Dad.”
  4. (okula/resmî listeye vb.) kaydetmek, yazmak.
  5. derin etki bırakmak, nakşedilmek, unutulmayacak şekilde iz bırakmak/yerleşmek.
    His father's words
    are inscribed on his memory.
  6. (a) hisse senedi çıkarmak, (b) hisse senedi satmak/almak.
  7. Geometri içten teğet çizmek, bir şeklin içine teğet şekil çizmek.
bir mezara isim yazmak Fiil
bir senedin yüzüne ciro etmek Fiil
(Br) stockholders US) hissedarların adını kaydetmek Fiil
katılanların adlarını kaydetmek Fiil