-
âhenksiz ses/gürültü çıkarmak (iki madenî levhanın birbirine vurulmasından çıkan ses gibi).
He jangled the bell.
-
çekişmek, kavga etmek.
-
(sinirini) bozmak.
Their continual complaints jangled her nerves.
-
âhenksiz ses, gürültü, zırıltı, şangırtı.
The jangle of the telephone woke me up.
-
çekiş(me), kavga, nifak, dırıltı, vırvır.