1. aylakça vakit geçirmek, haylazlık etmek,
    argo havyar kesmek.
    Idlers lounging at street corners:
    Sokak köşelerinde haytalık yapan başıboş kimseler.
    lounging over a café table: kahvehane masasında pinekleme.
  2. tembelce uzanmak/yayılıp oturmak.
    We lounged in the sun all afternoon.
  3. divan sedir, şezlong.
  4. salon, istirahat/bekleme/oturma odası, hol.
  5. (uçak/gemi/tren) salon, oyun/eğlence salonu.
  6. içki salonu, meyhane.
  7. aylaklık, tembelce yatış/oturuş, aylakça dolaşma, âvarelik, haytalık
kokteyl salonu
gidiş uçak yolcuları salonu
otel bekleme salonu
erkekler helâsı. İsim
(Br) bol güneşli oda
(havaalanında) transit yolcu salonu.
tembel tembel dolaşmak.
tembel tembel vakit geçirmek Fiil
vakit öldürmek.
to lounge away the afternoon at the sea-shore.
kulüp vagonu: koltuklu, büfeli ve oyun masalı demiryolu vagonu. İsim
club car.
şezlong
kadın avcısı, jigolo, otel ve barlarda zengin kadın tavlamaya çalışan erkek.
gündelik elbise.