1. İsim alay, istihza, eğlenme.
  2. İsim alaycı söz/eylem.
  3. İsim alay/istihza konusu.
    He had become a mockery in the village.
  4. İsim taklit, bir şeyin kaba ve acayip şekilde yapılan benzeri.
  5. İsim maskaralık, gülünç şey, gülünç bir taklit.
    a mockery of justice. The medical examination was a mockery
    ; the doctor hardly looked at the child.
  6. İsim (gülünç bir şekilde) uygunsuz/yakışıksız/manasız şey.
duruşma komediden ibaretti
(a) gülünç düşürmek, alay etmek, maskara etmek, boşa çıkarmak, semeresiz bırakmak.
His failure made
a mockery of the teacher's great effort to help him. (b) gülünç/asılsız olduğunu meydana çıkarmak.
His evil life makes a mockery of his claims to be a holy man.