belayı satın almak, başına bela açmak, uyuyan yılanı uyandırmak.
(a) emanet malı iç etmek, küpünü doldurmak, (b) yuvasını şenlendirmek/süslemek
küpünü doldurmak, fırsatlardan yararlanarak zengin olmak,
mec. tüyleri düzeltmek.
(a) kuş yuvası, (b)
argo backlash (4).
kabarcıklı yuva: bazı balıkların yumurtalarının/yavrularının etrafına hava kabarcıklariyle yaptıkları yuva.
İsim
çanaklık: direğin tepesindeki gözetleme yeri.
İsim, Denizcilik
kıyı gözetleme istasyonu, gözetleme yuvası.
İsim
istenilmediği bir yere giren kimse.
bela, musibet, başbelası.
görünüşte önemli aslında değersiz veya yanlış olan bir buluş.
Guguk Kuşu
Özel Isim, Sinema
sıçan yuvası: karmakarışık/keşmekeş yer/durum.
İsim
belayı satın almak, başına bela açmak, uyuyan yılanı uyandırmak.
yedek para, ihtiyat akçesi.
İsim
dışarda bir yerde birkaç kuruş yatırmış olmak
Fiil