1. hiç, hiçbir şey.
  2. boş, başarısızlık fiyasko.
  3. ahlâksız, namussuz.
  4. değersiz, kıymetsiz.
  5. asla, zerre kadar … değil.
  6. boşa çıkarmak, başarısızlığa/akamete uğratmak.
  7. boşa çıkmak, suya düşmek, akamete uğramak.
    Her efforts came to naught = nought: Bütün çabaları boşa çıktı.
  8. önem vermemek, umursamamak, hiçe saymak, hesaba katmamak, metelik vermemek.
    to set the law at naught
    = nought: kanun tanımamak, kanunu hiçe saymak.
  9. sıfır.
akim bırakmak Fiil
boşa çıkmak Fiil
hiçe saymak Fiil