1. yüzeysel, sathî, zahirî.
    outward appearances.
  2. dış, dıştan, haricî.
  3. bedenî, maddî.
  4. görünür, göze çarpar, âşikâr, görünüşte.
    No outward sign of trouble. outward display of wealth.
  5. dıştan gelen.
    outward influences.
  6. dışarı yönelik, dışarı doğru (ilerleyen).
    the outward journey: dışarıya/yabancı ülkelere sefer.

    outward-bound ship: limandan çıkan gemi.
  7. dışarıda bulunan, dışarıdaki.
    an outward court.
  8. dış yüzeyde bulunan, yüzeysel.
  9. ilgisi olmayan, doğrudan doğruya ilgilenmeyen.
  10. dış/maddî âlem, dış dünya.
  11. dış görünüş.
giriş navlunu
gümrük çıkış belgesi
satılan mallar için ödenen navlun
giden mallar navlunu
mal ihracatı ruhsatı
gidiş dönüş
kılık kıyafet
dış görünüş
yurt dışına gönderilen mallarla ilgili konşimento
memleket dışına doğru yola çıkmış
bağlı olunan limandan başlayan yolculuk
bağlı olduğu limandan sefere çıkan gemi
memleket dışına giden yük
Br sevk edilen yük
kılık
giden yük
gidiş dönüş biletinin gidiş kısmı
gidiş bileti
(Br) çıkış yolculuğu
(Br) gidiş yolculuğu
yurt dışından gönderilecek mallar için gümrük beyannamesi
çıkan malların gümrük manifestosu İsim
yurt dışına gönderilecek mallar için gümrüğe verilen liste
limandan çıkış
borçlar
(muhasebe) dış ödemeler
dış (muhasebe) ödemeleri İsim
hariçte işleme İsim
hariçte işleme rejimi
şehirden dışarı giden yol
şehirden çıkış yolu
gidiş bileti
ihracat
dışsatım
gidiş yolculuğu
haricen kullanılır
giden ve gelen mallar navlunu (ödeme yerini belirterek) ödeyiniz
giden ve gelen mallar navlunu
Geçici İthalat ve Hariçte İşleme Dairesi İsim, Kurum İsimleri