1. Fiil seyyar satıcılık/işportacılık yapmak, dolaşarak/geze geze satmak.
  2. Fiil dağıtmak, yaymak, satmaya çalışmak.
    to peddle radical ideas. He's the one who's peddling the drugs unlawfully.
  3. Fiil önemsiz şeylerle uğraşmak.
vaktini boşa harcamak Fiil
(US) kendi işine bakmak Fiil
küçük miktarlarda borç tırtıklamak Fiil
eskiciden eski şeyler almak Fiil
skandal haberciliği yapmak Fiil
şubelerini dolaşmaya çıkmak Fiil
ruhsatsız kapı kapı satış yapmak Fiil
defol buradan! çek arabanı! pılıyı pırtıyı topla!