1. pat diye atmak/fırlatmak.
    He plopped his book on the desk.
  2. (suya atılan cismin çıkardığına benzer) “plof” diye ses çıkarmak.
  3. pat diye kendini atmak/oturmak, yığılmak.
    He ploped into a chair.
  4. pat: suya atılan/yere düşen cismin çıkardığı ses.
  5. “pat! plof!” diye (ses çıkararak).
    The stone fell plop into the water.