1. (bkz: slobber )
  2. tükrük, salya.
  3. tükrüğü/salyası akmak, salya ak(ıt)mak.
  4. tükrüklemek, tükrük akıtıp ıslatmak/bulaştırmak.
    The baby has slobber = slabbered her dress.
  5. acemice iş yapmak, yüzüne gözüne bulaştırmak.
  6. sululuk/yıvışıklık yapmak, yıvışmak, ağlamalı surette sevgi göstermek.
  7. sululuk, yıvışıklık, ağlamaklı sevgi gösterisi.