1. İsim mevki, makam, yer.
    in someone's stead: birinin yerine/makamına.
    The nephew of the queen came
    in her stead: Kraliçenin yeğeni onun yerine geçti.
    to act in someone's stead: birine vekâlet etmek.
  2. İsim yer, mahal.
onun yerinde
(müşkül bir anda) birine yararlı olmak, yardımı/faydası dokunmak, işe yaramak.
faydalı olmak Fiil
yararlı olmak Fiil