1. geçici (önlem/araç/tedbir/çare), eğreti (olarak kullanılan şey), yasak savma.
geçici yardım olarak gelmek Fiil
geçici kredi
geçici önlemler politikası İsim
geçici çözüm İsim
yedek
derme çatma düzen
idarei maslahat