ciddi bir eda takınmak Fiil
hesapları düzene sokmak Fiil
işleri halletmek Fiil
(a) düzeltmek, yoluna koymak.
to straighten out one's business affairs. (b) üzüntüleri/endişeleri
vb. gidermek/bertaraf etmek. (c) doğrulamak, doğrusunu öğrenmek/anlamak.
I'll try to straighten things out.
doğrul(t)mak, kalkmak, karışmış bir şeyi açmak.