1. Fiil şahadet etmak, tasdik etmek.
  2. Fiil tapu veya kefaletin doğruluğuna tanıklık ettirmek için mahkemeye celbetmek.
ifadesinin doğruluğunu teyit etmek Fiil
tanınmış bir uzmanı otorite olarak göstermek Fiil
doğrulamak, teyit etmek, desteklemek.
His record in office vouches for his integrity. I can vouch
for the truth of the story.
kefil olmak, teminat vermek.
to vouch someone in a business transaction.
birinin ödeme gücü olduğuna kefalet etmek Fiil
birinin iyi haline kefil olmak Fiil
birini uygun halef olarak göstermek Fiil
birini kefil olmaya çağırmak Fiil