=
at ones wit's end: apışıp kalmış, işin içinden çıkamaz halde, ne yapacağını şasırmış.
be
at one's wit's (wits') end: apışıp kalmak, işin içinden çıkamamak, ne yapacağını bilememek.
aklı başından gitmek Fiil
şaşırıp kalmak Fiil
ödü patlamak Fiil
çileden çıkarmak, çıldırtmak, deli etmek.
aklını kullanmak Fiil
aklı başında olmak Fiil
dalavere ile/kurnazlıkla para kazanmak, (ticarette) alavere dalavere yapmak.
açıkgözlükle geçimini sağlamak Fiil
aklını yitirmek Fiil
(birisi ile) zekâ yarışmasına girişmek, fikir mücadelesi yapmak.
bütün zihnini bir şey üzerinde toplamak Fiil
zekâsını parlatmak, gözünü açmak.
kafasını kullanmak Fiil
birini çıldırtmak Fiil
birinin ödünü patlatmak Fiil
hazırcevap olmak Fiil
aklını kullanarak para kazanmak Fiil
alavere dalavereyle geçinmek Fiil
alışılmadık yollardan para kazanmak Fiil
üçkâğıtçılıkla geçinmek Fiil
(tehlike karşısında) soğukkanlılığını korumak, paniğe kapılmamak.
When Tim heard the fire alarm he
kept his head and looked for the nearest exit.
Fiil