Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. Zarf forcibly
  2. Zarf reluctantly
  3. mainly
  4. Zarf reluctantly
  5. forced
  6. perforce
  7. under coercion
  8. Zarf by force
  9. by the head and heels
  10. under compulsion
  11. ambitionlessly
  12. head and shoulders
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

zorla besleme
force-feeding İsim, Hukuk
zorla çalıştırma
forced labour İsim, Hak ve Özgürlükler
zorla yerinden edilme
forced displacement İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
zorla yerinden etme
forced displacement İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
birini zorla
involuntary servitude
zorla açmak
to prise Fiil
zorla alınan eşyanın istirdadı davası
vi bonorum raptorum İsim
zorla alma
impress
zorla alma
toll
zorla alma
impressment
zorla almak
to grab Fiil
zorla almak
to exact Fiil
zorla almak
to usurp Fiil
zorla artırım
forced saving
zorla askere almak
to impress Fiil
zorla ayırmak
to disrupt Fiil
zorla ayrılmak
to tear oneself away Fiil
zorla bekletilmek
to cool your heels Fiil
zorla bir eve girmek
to force one's entrance into a house Fiil
zorla bir işe burnunu sokmak
to intrude oneself into a business Fiil
zorla biriyle arkadaşlık yapmayı istemek
to impose one's company on sb Fiil
zorla birşey yaptırılmak
to be made to do something Fiil
zorla boyun eğdirmek
to subdue Fiil
zorla çalıştırılan işgücü
conscript labour
zorla çalıştırma
compulsory labour
zorla çalıştırma yasağı
prohibition of forced labor İsim, İstihdam
zorla çevirerek söküp almak
to wrest Fiil
zorla çevirip burmak
to wrench Fiil
zorla çıkarmak
to winkle Fiil
zorla dikte ettirilen
dictated peace
zorla elde etmek
to wrest Fiil
zorla elde etmek
to steamroller Fiil
zorla ele geçirilemez
impregnable
zorla ele geçirme
capture
zorla geçerek kendine yol açmak
to squash oneself Fiil
zorla getirilebilecek tanık
compellable witness
zorla giren
intrusive
zorla girme
burglary insurance
zorla girmek
to break in Fiil
zorla gülmek
to force a laugh Fiil
zorla gülümsemek
to force a smile Fiil
zorla gülümsemek
to raise a smile Fiil
zorla hazmetmek
to swallow a camel Fiil
zorla içine girmek
to make one's way into Fiil
zorla içmek
to force down something Fiil
zorla ilerleme
toil
zorla ilerlemek
to toil Fiil
zorla isteyen
importunate
zorla kabul ettirme
imposition İsim
zorla kabul ettirmek
to dictate Fiil
zorla kabul ettirmek
to impose Fiil
zorla kabul ettirmek
to entail upon sb Fiil
zorla kabul ettirmek
to ram something down one's throat Fiil
zorla kahkaha atmak
to force a laugh Fiil
zorla kakarak sürmek
to thrust Fiil
zorla kayıp edilme
forced disappearance İsim, Hak ve Özgürlükler
zorla memleketine geri gönderme
forced repatriation
zorla mülkünü alma
ouster
zorla para tahsili
compulsory collection
zorla söküp çıkarmak
to wring Fiil
zorla sürüklemek
to tug Fiil
zorla toplamak
to levy Fiil
zorla uluslararası politikaya itilmek
to be injected forcefully into international politics Fiil
zorla yapılan
violent
zorla yaptırmak
to force Fiil
zorla yaptırtmak
to enforce Fiil
zorla yedirme
forced- feeding
zorla yedirmek
to force-fed Fiil
zorla yedirmek
to force feed Fiil
zorla yedirmek
to forcibly feed Fiil
zorla yemek
to force down something Fiil
zorla yutmak
to force down something Fiil
zorla yürümek
to plot along Fiil
(bir grup insanla ilgili olarak) bir şeyi zorla yaptırmak
to press gang Fiil
(bir şeyi) zorla almak
to force from Fiil
(eskiden) ordu ve bahriyeye zorla adam toplayan çete
press gang
(Hazine borcu , Br) zorla tahsil edilmiş
totted
ağır ağır ve zorla yürümek
to plod Fiil
binaya zorla girerek hırsızlık yapmak
to commit a burglary Fiil
bir binaya zorla girmek
to surge into a building Fiil
bir binaya zorla girmek
to invade a building Fiil
bir dersi zorla kafaya sokmak
to cram a lesson Fiil
bir eve (hırsızlık amacıyla) zorla girmek
to break into a house Fiil
bir eve zorla girme
forcible entry into a building
bir eve zorla girmek
to force one's way into a house Fiil
bir gayri menkule zorla girip işgal etme
forcible entry and detainer
bir hakkı zorla ele geçirmek
to usurp a title Fiil
bir mevkii zorla gasp etmek
to usurp an office Fiil
bir para cezasını zorla almak
to recover a fine Fiil
bir rolü zorla üstlenmek
to usurp a role Fiil
bir şeyi birine zorla kabul ettirmek
to huff someone into sth Fiil
bir şeyi zorla kabul ettirmek
to force sb's throat Fiil
bir talebi zorla kabul ettirmek
to enforce a demand Fiil
bir uçağı zorla yere indirmek
to force down something Fiil
bir yere zorla girmek
to force one's entry Fiil
bir yere zorla girmek
to break into something Fiil
bir yere zorla girmek
to force one's way into Fiil
birden zorla çıkarmak
to yank out Fiil
birinden birşeyi zorla almak
to prize something out of someone Fiil
birinden gerçeği zorla öğrenmek
to drag the truth out of sb Fiil
birinden zorla koparmak
to wrest from sb Fiil
birinden zorla para almak
to wring money out of sb Fiil
birine belli bir hareket tarzını zorla benimsetmek
to enforce a course of action upon sb Fiil
birine bir şeyi zorla itiraf ettirmek
to wring a confession from sb Fiil
birine bir şeyi zorla kabul ettirmek
to impose upon sb Fiil
birine bir şeyi zorla kabul ettirmek
to thrust something upon sb Fiil
birine kendi fikrini zorla kabul ettirmek
to impose one's point on sb Fiil
birine kötü kalite malı zorla kabul ettirmek
to impose inferior goods upon sb Fiil
birine kötü mal zorla kabul ettirmek
to impose inferior goods upon sb Fiil
birine kötü malları zorla kabul ettirmek
to impose inferior goods upon sb Fiil
birine zorla bir hediye kabul ettirmek
to press a gift on sb Fiil
birine zorla bir şey satmak
to give someone the hard sell Fiil
birine zorla biraz akıl sokmak
to pound sense into sb Fiil
birine zorla birşey yapmak
to subject someone to something Fiil
birine zorla birşey yaptırmak
to make someone do something Fiil
birini alıp zorla götürmek
to come for someone Fiil
birini zorla bir yere götürmek
to march someone into something Fiil
birini zorla bir yere sokmak
to march someone into something Fiil
birini zorla bir yere sürüklemek
to march someone into something Fiil
birini zorla birşeye sokmak
to plunge someone into something Fiil
birini zorla götürmeye gelmek
to come for someone Fiil
birini zorla susturmak
to impose silence on sb Fiil
birini zorla tutmak ; birini bir şey yapmaya zorlamak .
constrain someone constrain someone to do sth
birini zorla yaptırmaya çalışmak
to bring pressure to bear upon sb Fiil
birini zorla yatağından çıkarmak
to drag someone out of bed Fiil
birinin evine zorla girmek
to invade sb's house Fiil
birinin kafasına zorla bilgi sokmak
to thump knowledge into sb Fiil
birşeyi birine zorla kabul ettirmek
to force something on someone Fiil
birşeyi birine zorla kabul ettirmek
to force something upon someone Fiil
birşeyi birinin ağzından zorla almak
to force something out of someone Fiil
can sıkıcı bir ders kitabında zorla ilerlemek
to wade through a dull textbook Fiil
demiryolları işçilerini zorla askere almak
to impress the railwaymen into military service Fiil
deniz kuvvetlerine zorla denizci kaydetmek
to impress sailors Fiil
disiplini zorla uygulatmak
to enforce discipline Fiil
duruşmaya zorla getirilebilecek tanık
compellable witness
eve zorla girme
forcible entry into a house
eve zorla girme
forcible entry of a building
eve zorla girmek
(for theft) to break into a house Fiil
faiz oranlarını zorla düşürmek
to force the interest rates down Fiil
faiz oranlarını zorla yükseltmek
to force the interest rates up Fiil
fikirlerini başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmak
to force one's ideas on other people Fiil
fiyatları zorla düşürmek
to force prices down Fiil
fiyatları zorla yükseltmek
to force prices up Fiil
grevi zorla sona erdirmek
to break a strike Fiil
hastanede (tımarhanede) zorla tutulma
detention in hospital
hile ile ya da zorla birisine bir şey yaptırmak
to shanghai Fiil
iktidarı zorla ele geçirmek
to usurp authority Fiil
istemediği bir şeyi birine zorla dinletmek
to ram down sb's throat Fiil
istemeyerek ve zorla birisini övmek
to damn with faint praise Fiil
istenilmediği bir topluluğa zorla katılma
intrusion upon a company
kalabalıkta zorla ilerlemek
to fight one's way through the press Fiil
kandırma yoluyla ya da zorla kadın
abduct
kanunsuz zorla hapsedilme
unlawful forcible detainer
kapıyı zorla açmak
to force a door Fiil
kendi görüşlerini başkalarına zorla kabul ettirmek
to intrude one's views upon others Fiil
kendi görüşünü zorla kabul ettirmek
to press one's point Fiil
kendi hakkını zorla koruma
self aid
kendi iradesini başkasına zorla kabul ettirmek
to enforce one's will upon sb Fiil
kendini zorla kabul ettiren
self- assertive
kendini zorla kabul ettiren
self-assertive
kilidi zorla açmak
to force a lock Fiil
malları zorla kabul ettirmek
to push goods Fiil
politikacıların zorla topladığı para
lug
savaş sırasında devletin zorla aldığı servet
conscription of wealth
sınava girecek bir adayın kafasına zorla sokmak
to cram a candidate Fiil
soygun , hırsızlık , zorla girme , cam kırmaya karşı sigorta
burglary insurance
sözlerini zorla seçmek
to cull one's words Fiil
suçunu zorla itiraf ettirmek
to extort a confession Fiil
tadilat teklifi için zorla oy toplamak
to force an amendment Fiil
tahdit ya da kanuni zorunluk nedeniyle istemeden zorla ödeme
compulsory payment
tepeye zorla tırmanmak
to labor up a hill Fiil
vergi borcunu zorla tahsil etme
tax recovery
yakalayıp zorla dinletmek
to buttonhole Fiil
zenginden zorla vergi almak
to soak the rich Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Zor kullanarak
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.